Ankara'ya kış geldi.Şaka falan değil bildiğiniz kara kış :) Ekim ayında aralık ayı gibi oldu hava.Kaloriferler yandı.Paltolar,kabanlar çıktı.Donuyoruz.Bu havalarda iyice dengesizleşti.Salıdan itibaren yeniden 20 derecelerin üstüne çıkacakmış sıcaklıklar.Havalar şaşırdı,ben şaşırdım.Bu şaşkınlıkla kendimi ütüye vurdum :)
O kadar çok ütülenecek şey vardı ki kışlık ; ütüledim de ütüledim daha da bitmedi .Ben ütüledikçe çoğaldı sanki.Bu hafta ütüye kaldığım yerden ne yazık ki devam edeceğim :(
Tüm dolaplar yeniden düzenlendi bu arada.Yazlıklar kalktı,kışlıklar çıktı.Sırada ayakkabıların yazlık-kışlık olarak düzenlenmesi var.Anlayacağınız bir çeşit bayram temizliği gibi de oluyor tüm bu yaptıklarım.Amma velakin hem sıkıldım hem de yoruldum.
Sevgili günlük moduna bağladım blogta hadi hayırlısı :) Bu işlerin biran önce bitmesi lazım benim arıza modundan çıkmam için sanırım :)))
Lafı daha fazla uzatmayım ben pazar pazar :)
Görüşmek üzere..
Anneme vermek lazımdı o ütüleri! Hem belgesel izler hem ütüler. Böyle bir insan!
YanıtlaSilKeşke benim annem de öyle olsaymış.Gerçi haksızlık etmeyim ,yorulduğumda hemen destek olur ama ben ona kıyamıyorum :))
SilBen de tv karşısında yapıyorum ütüyü , yoksa hiç bitmez :)))